22 Şubat 2008 Cuma

Kendimce Kendime..

oyyy kafam karıştı.hangi yanabaksam bilmiyom karışık bir türkü tutturmuşum garip havası var...
yalına yalına gelen halde bi düzen de kayboldum sarhoş gibiyim.
kime ne anlatsam bilmiyorum offf derken içim karanlık bi hava esiyor.niye neden ne kadar ne için sarılmalıyım .
uzat elini desem dilime gelmiyo ..
yaa yapamıyorum nedeni beni benden kara bir parça sarmış bulut beynim de .
sarhoş olmanın ne olmadığını bilmiyorum ama sarhoşum nasıl iş bu anlam veremiyorum.
içim gönlüm ve ..neyselerimm
ve yazamadıklarım kime ne dediklerrim ve demek te olduklarım
aaaaa sıkıldım.gitmek istiyorum uzak bi mekana herşeyi bırakmak istiyorum.
kendimle başa başa uzuznn sahili olan bir kumsala
hissetsem ordaki sıcak havayı kendimce.
hissetsemm..kendime kendimce.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

....tanıklık, bilmek demekti. Kalplerde olanları bilmek ise ağır bir yük..Çünkü bilgi, öldürücü savaş silahları kadar tahripkar olabiliyordu bazan. Mavera ile göbek bağı bulunanların dışında bilgiyi hazmedebilen çıkmıyordu. İnsanlar hep güçten yana tavır koyarken kalplerindekini daima saklıyorlardı. Tanıklık etmeye başladıktan sonra bilinmezleri bilmek, çözülmezleri çözmekve aşılmazları aşmak için onca azgın çabalamanın içinde hep kendilerinden farklı biri olarak yaşamanın ağır yükünü "onlardan" alır gibiydim. Tanıyor biliyor ve susuyordum. Kazananların kaybettiğini, yok edenlerin yok olduğunu, doğanların öldüğünü görerek susuyordum. Bilginin bir dedikodu kıskacı olduğunu, her ne var ise aşkta var olduğunu, zihnin önünde kalbin durduğunu, gönlün akla galip geldiğini tanıklık ederken daha iyi görebiliyor, anlıyor ve yine susuyordum. Yüreklerin Allah'ın elinde olduğunu bilerek susuyordum...